- yukarıya
- югарыга
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
TAFRA — Yukarıya sıçrama atlama. * Yukarıdan atıp tutma. * İlmiye sınıfında rütbe ve derece alma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
alabora — is., den., İt. albora 1) Geminin yan yatması 2) Bir serenin yatay durumdan düşey duruma getirilmesi 3) Selamlamak için filika küreklerinin yukarıya kaldırılması 4) Balığı toplamak için dalyan ağının yukarıya alınması Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aparkat — is., sp., İng. uppercut Boksta bükük kolla aşağıdan yukarıya doğru çeneye atılan yumruk … Çağatay Osmanlı Sözlük
arşe — is., Fr. archet 1) Tren, troleybüs, tramvay vb. elektrikle işleyen taşıtlarda telden elektrik akımı almaya yarayan, yukarıya doğru uzanmış demir yay 2) müz. Keman yayı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bodoslama — is., Rum. 1) Bodoslamak işi 2) zf. Doğrudan, pervasızca 3) den. Gemi omurgasının baş tarafından yukarıya uzanan ağaç veya demir direklerden her biri Bir motorun beyaz bodoslaması karanlığı yırtıyor. Z. Selimoğlu Birleşik Sözler bodoslama çemberi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikit — is., min. Mağaralarda tavandan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla tabandan yukarıya doğru oluşan kalker birikintisi, stalagmit … Çağatay Osmanlı Sözlük
düğmeli — sf. 1) Düğmesi olan Yukarıya kadar düğmeli bir botu vardı. H. F. Ozansoy 2) Düğme ile tutturulan … Çağatay Osmanlı Sözlük
fıskiye — is., esk., Ar. fisḳiyye Suyu yukarıya doğru, türlü biçimlerde fışkırtan ağızlık, fışkırık Bu fıskiyenin sularını yıllarca neşeden çağıldar gibi duymuştum. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
fışkırmak — den 1) Gaz veya sıvılar bir yerden basınç etkisiyle yukarıya doğru birdenbire ve hızla çıkmak Suya en başköşeyi ayırmalarının nedeni de iyi suyun, hemen hemen memleketimizin dört bucağından fışkırmasıdır. S. Birsel 2) Bitkiler toplu hâlde, gür… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gondol — is., Fr. gondole 1) Genellikle Venedik te kullanılan, ayakta, kıç tarafta tek kürekle yürütülen, 10 m uzunluğunda, yassı ve iki başı yukarıya kıvrık kayık 2) Genellikle söz ve nişanlarda kız tarafına içine şeker, çikolata vb. konularak armağan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
helezonlaşmak — nsz Sarmal, kıvrımlı biçime gelmek Aliş in miğferinden çıkan marpuç yukarıya doğru bir yılan gibi helezonlaşıyordu. Halikarnas Balıkçısı … Çağatay Osmanlı Sözlük